BRUCE LEE SYSTEM: JEET KUNE DO
“Jeet” kelimesi sözlük anlamı “döğüş”tür. Kavram Manası ise “sokak döğüşü” demektir.
“Kune”kelimesinin sözlük anlamı “yumruk” tur. Kavram manası ise “tek tek ortadan kaldırmak demektir.
“Do” kelimesinin sözlük anlamı “yol, metod” vs.dir. Kavram manası ise “ruhsal ve bedensel olgunluk” demektir. Jeet Kune Do demek, birden fazla hasma savunma demektir. Jeet Kune Do demek, aletli hasma karşı savunma sanatı demektir. Jeet Kune Do demek, dövüşmeden dövme sanatı demektir. Jeet Kune Do demek, yumruğu durdurmanın yolu demektir. Jeet Kune Do demek, stilsiz stil ve başlı başına bir bilim demektir.
BAŞLICA ÖZELLİKLERİ
1. Do sanatlarının sembolü addedilen Bruce Lee’nin çıkardığı bir sistemdir.
2. Dünyada sokak döğüşü için özellikle oluşturulmuş tek spor dalıdır.
3. Dünyada hem kalabalık döğüşü, hem de aletli döğüşü içeren tek savunma sanatıdır.
4. Bütün kapsamlı ekolleri kapsayan tek Do sanatıdır.
5. Do sanatçısını en pratik yoldan ustalığa ve stil kuruculuğuna taşıyan tek döğüş sanatıdır.
6. Kendini kabul ettirmiş olan dünyanın en yeni döğüş sporudur.
7. En modern egzersiz çalışmalarını içeren modernize edilmiş tek savunma sanatıdır.
8. Kendine özgü çığlığa sahip tek savunma sporudur.
9. Her spor okulu akademi olarak açılan tek akademik ve uluslar arası döğüş sistemidir.
10. Dünyada ders ve seminerleri en pahalı döğüş sistemidir.vs.
09.08.1996
Bruce Lee, Collage Street’te Dany İnosanto, Ted Wong, Richard Bustillo… gibi kıymetli asistanlar yetiştirdikten sonra; sinema, kitap ve asistanları vasıtasıyla 60’lı yıllarda dünyaya J.K.D.’yu ilan etti.(1967) Lee’nin ölümünden (1973) sonra (birkaç aylık bir duraksama haricinde) saistanlar Amerika,Avrupa ve Asya’da “yoğun seminerler” başlattılar.
O seminerlerde öğrendiklerimizi Kocaeli merkez olmak üzere binlerce meraklıya naklettik. On beş yıldır J.K.D. semineri veriyoruz. Anlatımlı ve uygulamalı olarak verdiğimiz bu dersler Türkiye’de ilk kez bizimle başladı ve gitgide yayılıyor. Aslında esaslı bir tanıtım yapmıyoruz. Zira sadece on üç asistanım var ve bu kadar az asistanla Türkiye genelinden gelecek rağbete cevap vermek yıpratıcı olacaktır. Harıl harıl asistanlarımızın derecelerinin ve sayılarının artması için çalışıyoruz.
BRUCE LEE’NİN KENDİ ÇİZİMLERİ İLE ANLATTIĞI TEKNİKLERİ
Kung-fu bir sanattır. Dövüşcünün hareketleri uyumlu ve seri olmalıdır.Bütün vücudunu kullanmalısın. Dövüşürken hiçbirşey düşünmeyeceksin..
Yanaşırken çok dikkatli davranmalısın.Her zaman rakibin gözlerini izlemelisin. Çünkü gözler açık verir. En iyi onlar konuşur. Eller aldatıcıdır.
Asla bir anda hareket etmeye karar verme.Her koşul altında hareket etmeye hazır olmalısın. Böylelikle zihnin esneklik vucudun sertlik kazanır.
Daha sonra bir taktik oluşturabilirsin.Çok deneyim gerektirir. Zamanla otomatikleşirsin, ne yapacağını düşünmezsin bile hareket kendiliğinden oluşur.
Gerçek bir dövüşcü hem zihni hem de bedenini güçlendirerek dövüşcünün insan üstü güçleri sahip olabilmesi için bir nevi ruhi sukunu sağlaması gerekir.
“Green Hornet” ,”Long Street” televizyon dizilerinden sonra Kung - Fu adlı Tv dizisinde oynaması teklif aldı.Ama daha sonra yapımcılar onu yüzüstü bıraktılar.Sadece dövüş sanatları üzerine dört film yapmış.Bunlar dışında “Game of Death” adlı filmini tamamlayamamış.
jeet kune do’nun kullandığı tekniklerin kökenleri;
- tekmeler: thai-box, savate, kali, karate
- yumruklar: boks, wing chun, thai-box, kali
- saldırı durdurma: wing chun, thai-box, kali, silat, ju jutsu
- yerde mücadele: güreş, judo, sambo, ju jutsu, brezilya jiu-jutsu’su, kali, silat
asıl adı jun fan (bruce lee) jeet kune do (the way of the intercepting fist) dir.
si-gung bruce lee tarafından bircok dovus sanatı incelenerek onemli noktalarını almıs gereksiz gorselligi reddetmistir. kalıpları reddetmektir jfjkd(-ki brucelee nin filmlerinde sarı esofman giymesinin anlamı budur.
dusmanları geleneksel kıyafetler giyerken bruce sade we seviyesini belirtmeyen birsey giyer jeet kune do’nun temelinde kusak we dan yoktur rakibi yenmek yada yenilmek wardır gerisi onemsizdir) .
karsımdaki bunu yaparsa bende bunu yaparım o bunu yaparsa bende boyle karsılık veririm demez.
boyle kalıplar dovusu karmasıklastırır jkd ise basitligi savunur. mesafelere inanmaz.her mesafede olumcul olmayı amaclar.
genel olarak wing tsun uzantısıdır ama icinde eskrim, boxgibi sporlari ve judo,aikido, le savate ve muay thai gibi sanatlari bulmak mumkundur.
temel jeet kune do nun cok fazla silahı we teknigi yoktur birseyi mukemmellestirmek bircok seyi yapabilmekten daha etkilidir.
(”jeet kune do is simply to simplify”-si gung bruce lee). jeet kune do once kalıpları cok iyi bilip sonra bunları unutmaktır(”having no form does not mean having no form having no form evolves from form”).
kendini o anki duruma adapte etmektir. karsınızdaki kisi saldırıya gectiginde bir noktasını acık bırakacaktır o noktaya olabildigince mukemmel saldırıp sonrada geri cekilmek esastır.
ayaklar cok onemli yer teskil eder jkd’da (”the art of fighting is the art of moving”- bruce lee) karate ve jiu-jutsu genelde 1 hareket iki hareket we dur seklindeyken jkd daimi hareketi we akıskanlıgı amaclar.
kalıpları reddeden bir dövüş biçimidir. bruce lee için bu “kendini ifade edebilme yolu”dur; ki bir videoda bruce lee koyduğu uçan tekmeyle adamı 3 metre uçurmasıyla kendini ifade etmektedir.
ifade tarzına hayran olduğum tam turkcesi “araya giren yumrugun yolu”dur. jeet kune do bir sistem degil bir dusunce tarzidir.
belirli kurallari yoktur butun ustadlarin jeet kune do’su kendine ozgudur herkezin amaci kendini tanimak “formless” olmaktir. herkezin farkli avantajlari ve dezavantajlari vardir kendilerini sistematige uydurmak yerine sistematigi kendilerine uydururlar. oncelikle dovus sanatlarinin mistik havasinin sadece, “ticarete dayali amerikan sinemasi”nda oldugunu soylemeden edemeyecegim.
bunun disinda jeet kune do felsefi temel olarak krishnamurti, zen, taoism’i aldigini soyleyebilirim. ha ticari olaya gelince eger is ticaret olsaydi bruce lee 4 tane cok iyi is yapan “jun fan gung fu” okulunu kapayip iki elin parmaklarini gecmeyecek kadar ogrenci ile devam edip iflasin esigine gelmezdi.
“her mesafede olumcul olmayı amaclayan” bir uzakdoğu dövüş sanatı yoktur**. uzakdoğu dövüş sanatının çıkış noktası basitçe yazıyorum: evrenle birleşerek ruhu arındırmaktır. daha derinini anlayabilirim diyenlerin *taoizm ve zen budizm, mistisizm ve panteizm başlıklarında bir gezintiye çıkmalarını öneririz.
little darkling - yanlis 1 dovus sanatinin asil amaci kendini ifade edebilmek ve kendini tanimak. herseyin basi kendini tanimakla baslar. yanlis 2 her dovus sanati olumcul olmayi amaclar olumcul olamayan (ve olmayi amaclamayan) dovus sanati yoktur. olumcul olamayan dovus sanatcisi vardir buda yolunun cok basindadir.
etrafina olum getirmek ve etrafina olum getirememek (beceriksizlik) dovus sanatinin ruhuna terstir daha yeterince gelisememis dovus sanatcisi boyle bir yapiya sahiptir. gercek dovus sanatcisi bunu verebilecekken vermeyen olaylari iki taraf icin olabildigince az zararli bir sekilde atlatmaktir ama burda korkaklik veya beceriksizlikten degil yasama saygidan dolayi yapar.
yasama saygi onu sonlandirabilcekken sonlandirmamaktir. yanlis 3 taoizm, zen budizm ile ilgili konularla ilgilenen sozlukte kucuk bir gezintiye cikmak yerine kitapcilarda buyuk bir gezintiye cikmalari hem dogru bilgi almak hemde sozlukte bilenle copy-paste eden yada kendince yorum yapip bunu gercek bilgiymis gibi ortaya atanlarin arasinda farki gormelerine yardimci olur.
little darkling - ve herhangi birseyi tanimak istiyorsan onu parca parca incelemek yerine butun resme bakmalisin “how can one respond to completeness with fragmentart pattern” da jeet kune do daki onemli laflardan biridir.
“jeet kune do daki bu onemli laf” ne yazik ki dünya düşün alemine jeet kune do dan binlerce yıl önce girmiştir. aynı yaklaşımla bir dövüş sanatının etüdünü yapmaktansa uzak doğu insanının hayatı algılayış biçimini kavramaya çalışmak her konuda daha fazla ilerleme sağlayacaktır.
little darkling -> dogru 1 * jeet kune do daki bu onemli laf jeet kune do dan cok once soylenmisti biz ona taoizm diyoruz. lakin bunu dusunsel temel olarak alan bilinen tek dovus sanatidir jeet kune do temel aldigi icin onemlidir. yanlis 1 bir dovus sanatinin etudunu degil dovusun etudunu yapmaya calismaktayim hatta butun dovus sanatlarinin etudlerini yapabildigim kadar yapmaktayim cunku jeet kune do’nun temeli budur. parcalilik degil butunluk. “how can one respond to completeness with fragmentary pattern”.
yanlis 2 uzakdogu insaninin degil butun insanlarin dogu bati kuzey guney avrupa amerika brezilya japonya cin tayland demeden incelemeye calismali birini digerinden ustun tutmamalisin dunya bir butunse sen bunu uzakdogu insaninin yasayis bicimiyle aciklayamazsin butun insanligin yasayis bicimleriyle benzesen ve ayrilan yasayis tarzlariyla anlayabilirsin ancak boylece butun olan resme bakabilir ve ona tepki verebilirsin
“how can one respond to completeness with fragmentary pattern”. ayrica olay dusunsel dunya ve felsefe olunca sozluk okumak yerine sana tavsiye edecegim bir kitabi okusan iyi edersin hem gercek bilgi edinir hemde buyuk resme bakma olayina ilk adimini atmis olursun.
worlds greatest philosophers edited by robert l. arrington blackwell publishing icinde sokratesten lao tse zhu xi den marx’a kadar bircok filozofun dusunceleri amerika ingiltere cin basta olmak uzere universitelerin konu ile ilgili otorite kabul edilen profesorleri tarafindan yazilmis 5 ile 10 sayfa arasinda giris makalelerinin toplatilmis hali.
Jeet Kune Do Kung-Fu : Durduran yumruğun yolu anlamına gelir
- Jeet : Kavrama, teşhis etme, tanımlama, ulaşma
- Kune : Stil, serbest vurus, “free contact”
- Do : “yol” anlamına gelir. Do, doğu sporlarının felsefi yönleridir.
Bruce Lee Wing Chun ve diger Kung-Fu stillerinde görülen katı ve tutucu yönleri ve durusları cağa uygun olarak; teknikleri geliştirmek ve klasik Kung-Fu’dan kurtulmak için yeteneğe ve pratiğe uygun olarak reformize etti.
Kendisi Karate-DO, Taekwon-Do, Shorinji Kempo, Tayland Boksu, Kobudo, Çin Boksu, Judo, Tai Chi Chuan ve batı tipi boks olmak üzere bir çok stilde çalıştı ve bunları kombine etti.
Meditasyon, yoga, gerçek trans ve akupressur yapmakla birlikte insanIn anatomisini , psikolojik ve sosyolojik bütün etkenleri iyi tanıyıp üstün olmayı, güzel yaşamayı, kendisiyle barışık olmayı, doğanın zor koşulları ve sosyal çevreyle uyum içinde bulunmayı, insanın ruhsal ve fiziksel bir bütün olarak bir yaşam biçimi olması yönünde modernize etti.
“Self Defens” kendini savunma ve hiçbir kurala bağlı olmaksızın kolayca hareket etme,dövüsme,savaşma, hücum. Devamlı değişen teknikler, dönüşler, denge, danssal düzenlemeler; bir sistem ve sanat kompleksi olan Jeet Kune Do, Bruce Lee ekolüdür.
TURKIYE JEET KUNE DO KUNG-FU ASSOCIATION Sifu MUSTAFA KOKSAL
BRUCE LEE Film başladığında sesler bir anda kesildi. Çoğunluğunu ergenlik çağındaki çocuklarla bıçkın delikanlıların oluşturduğu sinema seyircisi açısından çok nadir rastlanan bir durumdu bu.
Jenerikte ENTER THE DRAGON yazısı belirdi ama aralarında benim de bulunduğum seyirciler EJDERİN ÜÇ FEDAİSİ filmini seyretmeye hazırlanıyorlardı. 1981 ilkbaharı, Kütahya’da Hülya sinemasındayım. (Binası hala duruyor ama sinema çoktan kapanmış) Bruce Lee’nin daha önceki üç filmini de seyretmiştim. Bu dördüncüsünün öncekilerden daha iyi olduğunu zaten hissetmiştim, nasıl kaçırırım?
Aradan yirmi küsur yıl geçmiş! Hala gözümün önünde: Bruce Lee filmin başlarında genç Kung Fu öğrencisinin omzuna elini atmış ve öteki kolunu havaya kaldırıp parmağıyla gökyüzünü göstererek “Ayı parmakla gösterdiğin zaman ona dokunduğunu hissetmezsen, bu yaptığın anlamsız bir hareket olur yalnızca..” diyordu.
“Bir işi yaparken ne yaptığının farkında ol, hayalgücünü harekete geçir ve o işi tam anlamıyla hissederek, hakkını vererek yap!” anlamına gelen ilk ve tek Kung Fu dersimi hala hatırlarım.
Hocanın adı Bruce Lee olunca unutmak mümkün mü? Filmi seyretmiş olanlar bilirler, en sonunda aynalarla dolu bir odada Bruce Lee kötü adamla son ve ölümüne bir dövüş çıkarır.
Kötü adam o odaya doğru kaçarken arkadan başka bir seyirci arkadaş ağzından kaçırdı “Şimdi bir odaya girecekler, orası ayna dolu..”
Yanındaki seyirci buna çıkıştı hemen “Sen madem filmi görmüşsün bir daha niye geldin ki oğlum?”
Cevap hazır “Çok güzel film olduğu için geldik oğlum!” O filmin 1973 yılı yapımı olduğunu ve Hong Kong’da ilk gösterime girmeden kısa bir süre önce Bruce Lee’nin garip bir şekilde öldüğünü henüz bilmiyordum. (Demek ki biz o filmi seyrederken film zaten sekiz yıllıkmış. Ve Kütahya’ya YENİ gelmişti. Ne günlermiş be!)
Bruce Lee biz yeniyetmeler arasında bir efsaneydi! Onun adına epik destan yazan bir arkadaşım bile vardı. (Tematik olarak kötüydü belki ama kafiye örgüsü müthişti ve şiirselliğine diyecek yoktu.) Bir diğer arkadaşım ciddi ciddi “Valla oğlum, on sekizini doldurunca gideceksin o Çin’e.. Bir okula kapılanıp artık kaç seneyse iyice bir öğrenmek lazım şu işleri..” diyordu. Diğer bir arkadaş cevap yetiştiriyor “Biz geç kaldık.
Bunlar daha yedi sekiz yaşlarında başlıyorlar da böyle oluyorlar.”
Bruce Lee, asıl adıyla Lee Jun Fan, 27 Kasım 1940′ta San Francisco’da doğdu. (Bu da onu Yay burcu yapar, ama Çin takvimine göre o yıl Ejder Yılı’ydı) Aktör olan babası Lee Hoi Chuen, ‘Kanton Opera Kumpanyası’yla Amerika turnesine hamile eşini de götürdüğü için Bruce Lee Amerika’da doğdu ama aile Hong Kong’luydu.
Nitekim 1941 başlarında Hong Kong’a döndüler. Çocukluğundan başlayarak Bruce Lee pek çok filmde rol aldı ama bunların hemen hepsi de sadece Uzak Doğu’da gösterime giren filmler oldu. İlk gençlik yıllarında sokak çetelerine de bulaşıp kavgalara karışan dostumuz yirmi üç yaşında “Dayak yemekten bıktım artık” diyerek Kung Fu öğrenmeye başladı.
1954′te çaça dersleri de alıp 1958′de Hong Kong’ta Çaça Dans yarışmasını kazandı. 1958 tarihinde ‘Öksüz’ adlı bir filmde önemli bir rolü vardı. Bu filmin bir diğer özelliği Bruce Lee’nin dövüş yapmadığı TEK FİLM olmasıdır. Gene 1958′de Hong Kong boks şampiyonasına katıldı ve üç yıldır şampiyon olan Gary Elms’i yendi.
(Bildiğimiz boks, Kickboxing değil yani) 1959′da Amerika’ya geldi. Geçinmek için yaptığı bir sürü acayip işin yanında Uzak Doğu dövüş dersleri de vermeye başladı. Bu süreçte bazı Uzak Doğulular tarafından “Bizim gizli sırlarımızı Batılılara öğretiyor” diye eleştirildiği söylenir.
1961′de Washington Üniversitesi Felsefe Bölümü’ne girdi ve üniversiteyi bitirerek lisans diplomasını almayı başardı. Hong Kong ve Amerika arasında geçen hayatında kavgalar, skandallar eksik olmadı. Film yapmak ve dövüş dersleri vermekten başka, Amerika’da televizyon dizilerinde oynadı, talk-show’lara çıktı.
Jeet Kune Do adlı dövüş ve felsefe sistemini gelişirdi. 33 yaşındayken garip bir şekilde öldü. Ölümü üzerine pek çok hikaye anlatılır. Bilinen şu ki: 20 Temmuz 1973 akşamı eşiyle dışarı çıkmak üzerelerken Bruce Lee kendisini yorgun hissettiğini söylemiş ve eşinin verdiği uyku ilacını alarak ‘biraz dinlenmek üzere’ yatağa uzanmış.
Bir daha uyandırılamamış. Eşi durumu farkedip ambulans çağırdığında Bruce Lee hala yaşıyordu. Hastaneye ulaştırıldıktan kısa bir süre sonra ‘beyin ödemi’ nedeniyle öldüğü açıklandı. Fiziksel durumu çok iyi olarak bilinen Bruce Lee’nin 33 yaşında birden ölüvermesi hayranlarını kuşkulara yöneltti. Ölümünün ‘doğal sebeplerden kaynaklanmadığı’ iddia edildi.
Kimisi bunu ‘evinde Feng Shui’nin yanlış uygulanması neticesinde kötü ruhların marifeti’ olarak yorumlarken, kimisi eşinin ona verdiği uyku ilacını ölüm sebebi olarak gördü.
(Kütahya’daki arkadaşlarımdan duyduğum hikaye ise, ‘dövüş sırlarını Batılılara vermesi nedeniyle’ Çin mafyası tarafından öldürüldüğü yolundaydı) Öldüğü sırada Enter the Dragon filmi henüz tamamlanmıştı ve gösterime girmesine bir kaç gün kalmıştı.
‘Ölüm Oyunu’ filmi ise o sırada henüz tamamlanmamıştı. O film sonradan dublör kullanılarak ve Bruce Lee’nin senaryo üzerindeki son fikirleri hayata geçirilmeden bitirildi. Dolayısıyla ‘Ölüm Oyunu’ filmini ben tam bir Bruce Lee filmi saymam! Bruce Lee’nin oğlu Brandon Lee de 3 Nisan 1993′te ‘The Crow’ filminin çekimleri sırasında kaza kurşunuyla öldüğünde yalnızca 28 yaşındaydı.
Gel de ‘karanlık ve mistik’ bazı güçlerin işin içinde olabileceğini düşünme! Baba Bruce Lee ve oğlu Brandon, Seattle’da Lake View mezarlığında yanyana yatıyorlar. Biz geride kalanlar ise çocukluk anıları, sinema, felsefe, hayat ve ölüm hakkında konuşmaya devam ediyoruz işte.
Yüzyılın Dövüşçüsü Bruce Lee
Beden dili hakkında paylaşılacak çok şey olduğu kesin. Bunlardan biri de beden dilimizin içine doğmak, sezmek, altıncı his gibi duyguları bize yaşatmasıdır. Hiç gözünüzün tutmadığı biri oldu mu? Neden düşündünüz mü? Yoksa vücut hareketlerinden birinden mi şüphelendiniz? Ya da imaj danışmanlarının sıkça sözünü ettiği ilk 30 saniyedeki olumlu izlenimi oluşturma konusunda yetersiz mi kaldı? Sebebi ne olursa olsun kıymetli dostum ve üstadım Melih Arat’tan öğrendiğim gibi beden dilini iyi anlamak bize öngörülerimizde daha yüksek doğruluk elde etme imkanını verir. O bunu hep yapıyor! Uzakdoğu sporlarında kuşak atlama sınavlarında yeterlilik için çok önem verilen bir unsur vardır:
Bakışlar… Sebebi basit, bakışlar öğrencinin kendine ne kadar güvendiğinin en önemli göstergesi.
Birçok karşılaşmada sadece bakışlardan kimin galip geleceğini söylemek mümkündür. Bruce Lee’nin yüzyılın dövüşçüsü olduğu kabul edilir, gerek kendi geliştirdiği stili Jeet Kune Do gerekse Kung Fu’daki ustalığı nedeniyle…
Bruce Lee’yi tanımıyorum, stilini de bilmiyorum ama size son bir tavsiyem var. Bruce Lee’nin resimlerinden birkaçına bakın ve karşılaştırmak için de bildiğiniz en iyi dövüş sporcularının resimlerini koyun yanına. Bakalım öngörüleriniz size kimin daha iyi olduğunu söyleyecek?!
Sözün Özü: Çok duyan mı bilir, çok gören mi?